mea culpa / nobodys fault but mine
başımıza gelen şeylerin sorumlusunun biz olduğunu söyleyen,
çevremizde gelişen her olumsuz şey için onu bunu
suçlayanların
kulağına küpe olması gereken bir söz.
Tekne Kazıntısı
Babam iki tek atınca,
"Hadi seni karpuzlara götüreyim," derdi.
(Karpuzlar Gebze’de oturan kızlardı.)
Annem kızarır, kızar,
"Bey, çocuk daha küçük," diye çıkışır,
mutfağa gider ağlardı.
Babam karpuzlardan anlardı.
-Cevat Çapan
Atlıkarınca
Önceleri terliydi avuçlarımdan kayıyordu
sonra sonra hem alıştım hem sevdim
dedim ki ne iyi bu kadındır gecenin yarısında
etleri var beyaz, gergin sıcaklığı var öp öp ısın
karanlık sokakları kötü lokantaları ısınmış rakıları
düşündüm göğsümden iki düğme çözdüm
gittim bir ormanı dört ucundan tutuşturdum geldim
burada bana göre bir şeyler vardı
oturdum
– Turgut Uyar
We did not ask
for this room,
or this music;
we were invited in. Therefore, because the
dark surrounds us,
let us turn our faces toward the light. Let us endure
hardship
to be grateful for plenty. We have been
given pain
to be astounded by joy. We have been
given life
to deny death. We did not ask
for this room,
or this music. But because we
are here,
let us dance. ― Stephen
King, 11/22/63 |
Bu odayı biz istemedik, ya da bu
müziği; biz içeri
davet edildik. Madem, karanlık bizi çevreliyor, yüzümüzü
ışığa çevirelim. Zorluğa dayanalım bolluğa
şükredelim. Bize bu acı verildiyse sevinçten
hayrete düşelim. bize bu hayat verildiyse ölümü inkar
edelim. Bu odayı biz istemedik, ya da bu
müziği. Ama buradaysak eğer nefes alıyorsak, durmaksızın
dans edelim. ― Stephen King, 11/22/63 |
Deniz; “Qui bene amat, bene castigat” bir yandan sevgili bir yandan cezalandırıcıdır.
İnsanın dünyası, dünyanın kendisinden daha hızlı dönüyordu. Yavaşlamanın unutulmakla, durmanın yok olmakla eşdeğer olduğu bir zamandı.
Trend yozlaşma eğilimindeyse en dibin mümkün olan en kısa sürede görülmesi daha faydalıdır.
Birkaç iyi, birkaç da biraz iyi gün, hiç fena değil bu zamanda.
Gecenin suçu yok acılarımız çok karanlık be ustam.
aka is an abbreviation for 'also known as'. aka is used especially when referring to someone's nickname or stage name.,
James Brown, aka the "Godfather of Soul"
Yanlış üslup doğru işin katilidir.
Renoir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder