BİR RENKLİ ÖZLEM
İster yeşil gel
bana, ister mavi, ister beyaz
Değişmez
Ama siyah gelme
Gelirsen eğer
Bir yaz yeli gibi
gelebilirsin
Bir elinde bir
dal reyhanla
Bir gün uç gel
Bir keklik misali
Çık gel bir gün
habersiz
Gel
Ve bir daha gitme
Yüzün karışıyor
gözlerimde
Kulaklarımda
sesin
Süzül gel
Bir bahar
güneşinde
Biraz portakal rengi karıştır gelişine
Biraz leylak kokusu
Özledim
-Şevket YÜCEL
FORSA
Var belki kaçmalarda o belirsiz
Kendine sürgün kılmak kendini
Okları uzaya salarak
Sonra
Aramak izdüşümlerini.
Kaygı kulağıma çığlık savuran
Çıkmazlarda kesin buyruk - DUR
Önce bir majiskül , devamı susku
Damarda açan gül kurur.
Büyük el kumar açar
Akşam - sürerek hüznünü ortaya
Sen açık denizlerde umut feneri
Ben yaralı gemide
FORSA
-Türkan iLDENiZ
-----------------------------
--------------------
Ne tuhaf, mutlu
insanların böylesi bir güzelliği görmemesi. Yalnız mutsuz insanlar bilirler gün
doğmadan hemen önce denizin aldığı rengi.
İnsan yeri gelir
kendi gölgesinden bile kurtulur da vicdanından kurtulamaz be abi.
Umudun bittiği
yerde çaresizlik başlıyor. Dört duvar arasına sığmayan, nefes almanı bile
zorlaştıran bir çaresizlik.
Kafeden içeri
girdi, cam kenarında bir masaya oturdu. Öyle alelade oturmak değil bu, sanki
dünyanın su terazisi yamuktu da o oturunca dengelendi.
Belki başka bi’
zaman, başka bi’ yerde. Sonuçta yarım kalan her şey tamamlanmaya muhtaçtır.
Biz böyleyiz işte.
Daha maça başlamadan galibiyet turu atarız. Kazanacağımızdan emin olduğumuz
için değil. Olur da yenilirsek hevesimiz kursağımızda kalmasın diye.
------------------------------
Süleyman Demirel,
''Genelevleri kapatalım da, millet bizi mi sevsin?" diyeli 54 yıl oldu.
Ecevit, bir
mitingde "bu düzen değişecek" deyince bir vatandaş "düzen
hayatından memnun, düzülen ne zaman değişecek?" diyeli 27 yıl oldu.
Tansu Çiller,
"Cenabı Allah'ı size emanet ediyorum!" diyerek miting alanındakilere
büyük bir sorumluluk yükleyeli 21 yıl oldu.
---------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder