Herkesin üç kişiliği vardır; ortaya çıkardığı, sahip
olduğu, sahip olduğunu sandığı demiş Alphonse Karr. Bizlerin üç kişiliğide
tarih boyu göçebe olmuş.Fransız
tarihçi Prof. Claude Cahen, "Türkler atalarının göçebe olmasından bir
eziklik duyarlar." diyor. Türklerin öyküsü gerçekten de bir batıya göç
öyküsüdür. Göktürklerden ayrılarak batı'ya doğru göç eden Oğuzların heybetli
Dandanakan savaşı ve bu savaşı takip eden adamın harman olduğu Malazgirt
üzerinden güvercin donunda Anadoluya akın etmeleridir bizim öykümüz.
50’li yıllarda iç
göç köyden kente doğru hızla devam ederek Trakya’ya doğru uzanarak Avrupa
kapılarını zorlamış. Fırsatını bulsak sınırı atlayıp Paris’e doğru yürüyüşe
geçeceğiz.
Medeniyetler tarihte Mezopotamya’da da olduğu gibi
(Fırat ve Dicle) nehirler arasında gelişmiştir. “Maveraünnehir” denilen Amu Derya (Ceyhun) ile Sır
Derya (Seyhun) arasındaki bölge de bizim için önemli bir bölgedir. Bu bölgede
Türk tarihinin önemli olayları vuku bulmuştur, Buhara ve Semerkant Amu Derya
boyunda kurulmuştur. Dandanakan bu bölgede vuku bulmuştur. Bu savaşla Büyük Selçuklu Devleti resmen kurulmuştur.
Orta Asya’nın
tunduralarından çıkıp yürüyüşe geçtimizden beri hep gözü kara olmuşuz, hesapsız
kitapsız hareket etmişiz. Biz hayatta açık vermişimiz usta, hesapta açık versek
çok mu düşüncesi genlerimize işlemiş.
Nasıl böyle olduk
orasını tam bilemeyiz. Ama ben o kuruluş günü yediğimiz şerbetsiz baklavadan
şüpheleniyorum zaar.
|
Kızılırmak Kıyıları
Kardaş, senin dediklerin yok,
Halay çekilen toprak bu toprak
değil.
Çık hele Anadoluya,
Kamyonlarla gel, kağnılarla gel gayri,
O kadar uzak değil.
Çamı bitmiş, kavağı azalmış,
Gamla örtülü bayırlar, çıplak
değil.
Yedi ay kıştan sonra,
Yeşeren senin yaşamındır,
Yaprak değil.
Yersin, içersin sofrasından, üç
yüz senedir,
Kuvvetlisin ama kuvvet hak değil.
Bakımsızlıklarla göçüp gitmiş bir
cihan,
Mevsimler soğumuş, sular azalmış,
Buğday, Selçuklulardan kalan başak
değil.
|
Parça parça yarılmış öküz ardında,
Parmağı üç pare, tırnağı ak değil.
Utanır elin ayağın,
Korkarsın yakından görsen,
Eli el değil, ayağı ayak değil.
Gün doğar, tarla kuşları
uçuşurlar,
Ağır bir aydınlık, bildiğin şafak
değil.
Öyle dalmış ki yüzyıllar süren
uykusuna,
Uyandırmazsan,
Uyanacak değil.
Dertle, sefaletle yüklü,
Siyah leşlerle kararmış, berrak
değil.
Çağlayan ne,
Akan kim,
Kızılırmak değil.
Kardaş, görmüyorum ama hala
duyabiliyorum,
Geçmiş zamanlar gelecek
zamanlardan parlak değil.
Vakte şahadet edercesine
yükselmiş,
Akşam parıltısından, bütün
zaferler üzerine,
Dağlar dalgalanmakta, bayrak
değil.
Fazıl Hüsnü Dağlarca
|
İspanyolca “Toro”
aşkı, ihtirası, kaderi çağrıştırır; İngilizce deki “bull” ise çayırlarda
otlayan sakin bir hayvanı.
Doktorun hatasını eczacı, eczacının
hatasını mezarcı temizler.
Bir tenefüssün sen, sevgilim, yurt
bilgisiyle kimya arasında…Can Yücel
İnsanın ruhunda
koca bir ateş yanıyor olabilir, ama hiçbir zaman kendi kendisini ısıtamaz
onunla; gelip geçenlerse yalnızca bacadan çıkan cılız dumanı görürler ve
yollarına devam ederler – Van Gogh (Vincent)
Sahi bu işin hesabını nasıl tutarsın?
On maymun mudur ederin, yoksa elli karga
mı?
Bin balık mı edersin, milyon karınca mı?
Yoksa en az iki insan mı edersin aklınca?
Diğerleri öldükçe sen yaşayacaksın öyle
mi?
Elli karganin ellisi de güler buna...
Korkak, cesura “sabırsız” der, sabırsız,
korkağa “korkak” der. – Aristoteles
Tanrı et gönderir, şeytansa kasap. -Thomas
Deloney
Hile yoksa, oyunda yoktur. -Richard
Feynman
Gemi battığında, deniz son sözünü söylemiş
demektir. – İrlanda Atasözü
Kuklanın maskesini çıkaramazsın – G.K.
Chesterton
Nedir ki buse? Bir sırrın ağza söylenmesi,
kulak yerine. (Edmond Rostand – Cyrano de Bergerac)
Kainat büyük bir yer. Muhtemelen en büyük
yer. -Kurt Vonnegut
-----------------
30 Yaşından Sonra Anlaşılan Gerçekler
Yalnızsınız... En
sevdiğiniz bile bir yere kadar eşlik edecek size eğer ödünler vermezseniz.
Dünyada sizden milyarlarca olduğu. sizin
özel olmadığınız.
Kariyerin bomboş bir aldatmaca olduğu.
Paranın saadet getirmediği.
Marifet Süleymanla konuşmak değilmiş,
kuşla konuşmakmış.
En büyük vatanın evin olduğu. En güçlü
devletin huzur olduğu.
Ölene kadar sizi kendinizle yüzleştirecek bir sürü sınav vereceksiniz.
Daniska Sevda Karası
Hasret şarkısı,
Senden öğrendim sevda karası,
İnsan yarası kadar.
Artık ne ağlamak senle
Ne de gülmek sensiz
Yağmur taşırım o günden beri Müjganıma
Hicranıma deniz
Artık kar tanesi yazın
Tomurcuk güzün
Çığlık taşırım o günden beri isyanıma
Gamzeme hüzün
Saçlarıma kar kalbime hançer
Yollarıma yar handeme keder
Yüzün taşırım leyli o gündür nisyanıma
Bir düş kıyısı
Yağmur sonrası, toprak kokusu,
Hasret şarkısı,
Senden öğrendim sevda karası,
İnsan yarası kadar.
Saçlarıma kar kalbime hançer
Yollarıma yar handeme keder
Yüzün taşırım leyli o gündür nisyanıma
Dualarıma kader
Bir düş kıyısı
Yağmur sonrası, toprak kokusu,
Hasret şarkısı,
Senden öğrendim sevda karası,
İnsan yarası kadar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder