KAPINA TÜRKÜCÜ GELDİM
Her türkü çağırmamı buyuruşunda
Yüreğim uçarı bir kuş gibi yüceliyor
Gözlerim yaş içinde yüzüne bakıyorum.
Ne varsa gelmiş geçmiş evrende
Hepsi bir düzelikte ezgileniyor
Kuşların deniz maviliğindeki kanat açımında
Öyle kıvanıp göneniyorum
Türkünü ben çağırıyorum. Sen hoşnutsun
Kapına türkücü geldim - biliyorum.
Evrene uzanmış ezginin kanat ucundan
Gelip gelip ayaklarına dokunuyorum.
Çağırıyorum ya türkünü - hoşnut kalasın
Ben kendim yitiyorum.
-Rabindranath
TAGORE
Çeviren:
Tarık Dursun K.
------------------------------
İş Sanat Konseri - Sultan-ı Yegah
---------------------------------------
View Over London
Üsküdar – Paşa Limanı
ŞİİR DENİNCE:
Ayna
Sen bana elma yerdin eskiden
Ben kocaman bir bardak su sana mutfaktan İki buğulu ağaç olalım, ben sana iki serin taş, demiştim, daha o zaman yan yana, ses veren, yağmur alan.
Sen şimdi oradan,
eteğimdeki taşları çatlatan sözcükleri getir, yan yana getir. |
PAYLAŞIMLAR:
KİTAP
DENİNCE:
Bana değdiğin zaman bir istiridyenin içine bir kum tanesi sızdı.
-Murat Uyurkulak
|
İnsan çocukken bir büyük saadet ülkesinde yaşıyor, sağa sola
şuursuzca koşturup neşeyle kişniyor. Sonra büyüyor, büyüdükçe salaklaşıyor,
salaklaştıkça unutuyor o mesut diyarı, bir nevi ölüyor. Çocuklukla yaşlılık
arasındaki dönem araf misali kitabesi ağır mesailerle, küçük hesaplarla,
kesif mutsuzluklarla yazılan bir mezar taşının gölgesinde azap gibi boktan
hayatlar. Yetişkinler zombilere benziyor..."
Dükkânlar, kapalı kapılar ve örtük perdelerin ardındaki mezar
evlerine varmadan önce alışveriş yapma derdindeki kasabalılar.
Ş harfine bir tuhaf ilgi duyanlar, ürperenler, ürperdikçe suya
girenler.
Ağızlarında okkalı sigaralarla hayatı süzerken ekmek, memleket
ve meşk hayalleri kuran taksiciler.
Bir gözünü pembeye verenler, Rambo'nun bazukasından isteyenler,
ille de kenarı tırtıklı, kıçı hazneli
bıçağından isteyenler.
Murat Uyurkulak'tan memleket kadar netameli, memleket kadar
güzel, memleket kadar sahici öyküler: Bazuka.
|
Edebiyat Dergisi denilince
kimileri kızsada okumak keyifli:
Tuhaf, Kafkaokur, Kafasına
Göre, Tezgah, Kafa, 45lik, Ot, Bavul, Aksi
Nuh
amatördü. Titanik’i yapanlar ise profesyonel. – James Prentice
Feylesofun
hakikisi, felsefeyle dalga geçer. -Blaie Pascal
Ne
diyordu Nobakov: “Don Kişot bugün, Cervantes’in rahmindeki halinden çok daha
büyük. Üçyüz elli yıl boyunca insan düşüncesinin cangıllarında, tundralarında
gezdi, dolaştı ve dinginliği, itibarı çoğaldı. Artık ona gülmüyoruz. Arması
merhamet, sancağı letafet.Nazikane, duru, cömertçe ve centilmence olan herşeyi
temsil ediyor.”
Garip Akımı: Orhan Veli Kanık, Şinasi, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet
Anday
Orhan Veli, Sabahattin Eyüboğlu, Necati Cumalı, Azra Erhat,
Nurullah Ataç
Hummer
Humvee HMMWV High Mobility Multipurpose Wheeled Vehicle
500
years of the German Purity Law: Siemens in the brewing industry
KURSK SAVAŞI:
Kursk Savaşı 1943’teydi.
Nazi Almanyası’nın İkinci Dünya Savaşında son büyük saldırısı ve savaş alanında
ilk büyük yenilgisi. Dünyanın gördüğü ve göreceği en büyük tank savaşıydı.
Tiger’ların, Pantherler’in, ve T-34’lerin o boğucu toz bulutları arasında
cehennemi çatışması.
Kursk Savaşı’nın dönüm
noktası olan 13 Temmuz 1943’teyiz. Sanki Sovyet Generali Alexander
Vasilevski’nin durumundayız. Şu an saldırırsak saldırıyı düşman kaçana ve savaş
kazanılana kadar sürdürmek zorundayız. Bir an bile nefes almak için
durakladığımız takdirde üzerimize basıp geçerler.
ŞARKI
DENİNCE:
Ramblin' on My Mind
I got rambling,
I got rambling all on my
mind.
I hates to leave my baby,
But she treats me so
unkind.
I got mean things,
I got mean things all on my
mind.
I hates to leave my baby,
But she treats me so
unkind.
I'm going down to the
station,
Catch the fastest train I
see.
I got the blues 'bout miss
so-and-so
And her son's got the blues
about me.
I got rambling,
I got rambling all on my
mind.
I hates to leave my baby,
But she treats me so
unkind.
|
Kafamda geziyorum
Geziyorum
Kafamda geziyorum
Bebeğimi bırakmaktan nefret
ediyorum
Ama bana kaba davranıyor
Kafamda kötü düşünceler var
Bebeğimi bırakmaktan nefret
ediyorum
Ama bana kaba davranıyor
Istasyona gidiyorum
Gördüğüm en hızlı treni
yakalamaya
Ozlediğim için üzgünüm
Ve oglu da uzuluyormus
Geziyorum
Kafamda geziyorum
Bebegimi birakmaktan nefret
ediyorum
Ama bana kaba davraniyor
|
SİNEMA
DENİNCE:
Bir armatör iflas eder ve o
sırada seferde olan gemisindeki mürettebat gemide mahsur kalır. Zira deniz
hukuku gereği gemide kalmak zorundadırlar ve hiçbir yere kıpırdayamazlar. 5
gemici ve bir de kaptandan oluşan mürettebat bu huzursuz bekleyişte
hiyerarşik güç mücadelesine girecektir. Gişe Memuru filmiyle dikkatleri çeken
Tolga Karaçelik'in ikinci bağımsız projesinde senaryo da kendisine ait.
Görüntü yönetmenliğini Gökhan Tiryaki üstlenirken, müzikler de Ahmet Kenan
Bilgiç imzası var. Dramın ağır bastığı yapımın oyuncu kadorsunda ise Nadir
Sarıbacak, Kadir Çermik, Hakan Karsak, Osman Alkaş, Özgür Emre Yıldırım,
Seyithan Özdemir yer alıyor....
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder