Yeşil ipek gömleğinin
yakası
Büyük zamana düşer
Her şeyin fazlası
zararlıdır ya
Fazla şiirden öldü Edip
Cansever
Demiş Cemal Süreya onun
için…
|
Gidemeyiş
Güz ve kış ve ilkbahar
geçti
Yaz çarçabuk geçti
Hepsi tekrar tekrar geçtiler
Bu bana uzun geldi
Gecem avurtlarım gibi çöktü
Ve çöktüm
Sabahım, sabahlarım
Kabından taşan sütler gibi
büyüdü
Ve taştım
Gün güne taşındı, yıl yıla
Gitmedim, gidemedim…
-EDİP CANSEVER
|
Yumuşak başlı isem, kim
dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye
gelmez boyunum!
-Mehmet Akif Ersoy
Sen bir deniz feneri
Aydınlatırsın geceleri
Bilmezsin neleri, nereleri
PAYLAŞIMLAR:
Dökme
demirden yapılmış Whiteford Deniz Feneri, Birleşik Krallık
Fernweh
kendinizi bulunduğunuz yere ait
hissedemeyip, uzaklara gitmek istediniz mi hiç? belki de bu hisse kapılıp
almanya'ya taşındınız, kim bilir... işte bu hissi almanlar öylesine hissetmiş
ki fernweh diye isim verme ihtiyacı hissetmişler. "uzak özlemi"
diyebiliriz kısaca, yani memleket özlemi anlamına gelen heimweh kelimesinin tam karşıtı. almancanın en
şiirsel kelimelerinden biri.
Ne kadar büyük olursan ol, bir rehbere
ihtiyacın vardır.
0.5 uç vs 0.7 uç
Dövme
yaparcasına bastıra bastıra yazan biri için tabii ki 0.7, hatta 0.9
0.9 = ilkokul
0.7 = ortaokul
0.5 = lise - üniversite
|
0.9 = station wagon
0.7 = sedan 0.5 = hatchback |
0,5
uç zarif insanlar içindir, naiftir, kibardır. 0,7 uç bizden biridir, daha
samimidir, kolay triplere girmez, işini görür bunu dillendirmez bile, ağzı var
dili yoktur, sempatiktir.
0.5
uç, elinin ayarını bilmeyenlerin elinde kırılır. ona keski ve çekiç muamelesi
yapan amele ruhluların ellerinde hoyratça harcandığı doğrudur.
0.5
kullananlar sanatçı ve bilim insanı olurken, 0.7 kullananlar memur, elti ve
kayınço olabildiler.
0.7
uç özellikle eşit ağırlıkçıların vazgeçilmezidir.
0.5
uç ise sayısalcı tayfanın favorisidir. en minimal satır arası boşlukta bile
işlemlerine devam etme imkanı sağlar.
Artiz
Mektebi
“Bu
okulun bale salonunu babam yaptırdı cest olaraktann" sözleriyle, parmak
ucunda duramadığı için direk topuklu ayakkabıyla bale yapma gibi cin bir
fikirle, artiz olma hayalleri besleyen gudubeti canlandıran perran kutman bu
oyunda da süperdir.
Yeryüzünde
var olan ve var olmuş olan her şeyin adı tamamen insan ürünüdür.
ŞARKI
DENİNCE:
The
Proclaimers - I'm Gonna Be (500 Miles)
I'm Gonna Be (500 Miles)
The Proclaimers
When I wake up yeah I know
I'm gonna be
I'm gonna be the man who
wakes up next to you
When I go out yeah I know
I'm gonna be
I'm gonna be the man who
goes along with you
If I get drunk yes I know
I'm gonna be
I'm gonna be the man who
gets drunk next to you
And if I haver yeah I know
I'm gonna be
I'm gonna be the man who's
havering to you
But I would walk 500 miles
And I would walk 500 more
Just to be the man who
walked 1000 miles
To fall down at your door
When I'm working yes I know
I'm gonna be
I'm gonna be the man who's
working hard for you
And when the money comes in
for the work I'll do
I'll pass almost every
penny on to you
When I come home yeah I
know I'm gonna be
I'm gonna be the man who
comes back home to you
And if I grow old well I
know I'm gonna be
I'm gonna be the man who's
growing old with you
But I would walk 500 miles
And I would walk 500 more
Just to be the man who
walked 1000 miles
To fall down at your door
When I'm lonely yes I know
I'm gonna be
I'm gonna be the man whose
lonely without you
When I'm dreaming yes I
know I'm gonna dream
Dream about the time when
I'm with you.
But I would walk 500 miles
And I would walk 500 more
Just to be the man who
walked 1000 miles
To fall down at your door
|
Olacağım (500 Mil)
The Proclaimers
Uyandığımda olacağımı
bilirim
Senin yanında uyanan bir
adam olacağımı...
Dışarı çıkarken olacağımı
bilirim
Seninle beraber gezen bir
adam olacağımı...
Eğer sarhoş oluyorsam
olacağımı bilirim
Senin yanında sarhoş olan
bir adam olacağımı...
Eğer karar veremiyorsam
olacağımı bilirim
Sana karar veren adam
olacağımı...
Ama 500 mil yol yürürdüm
Ve 500den daha fazla
yürürdüm
Sadece 1000 mil yürümüş
olan bir adam olmak için...
Kapında diz çökmek için...
Çalışırken olacağımı
bilirim
Senin için çok çalışan bir
adam olacağımı...
Ve yapacağım iş için
paralar gelirken
Neredeyse her bir lirayı
seninle harcayacağım
Eve geldiğimde olacağımı
bilirim
Seninle eve geri gelen bir
adam olacağımı...
Ve eğer yaşlandıysam
olacağımı bilirim
Seninle beraber yaşlanan
bir adam olacağımı...
Ama 500 mil yol yürürdüm
Ve 500den daha fazla
yürürdüm
Sadece 1000 mil yürümüş
olan bir adam olmak için...
Kapında diz çökmek için...
Yalnızken olacağımı bilirim
Sensiz yalnız olan bir adam
olacağımı
Hayal kurarken bilirim,
hayalini kuracağımı
Seninle beraberken geçen
zamanlarımın...
Ama 500 mil yol yürürdüm
Ve 500den daha fazla
yürürdüm
Sadece 1000 mil yürümüş
olan bir adam olmak için...
Kapında diz çökmek için...
|
Keyser
Söze
-Kim
bu keyser soze?
-Söylendiğine
göre türkmüş. babasının alman olduğu söylenir. kimse onun gerçek olduğuna
inanmaz. kimse onunla direk olarak çalışan, onu tanıyan ya da gören birini
bilmez. kobayashi'ye göre herhangi biri soze için çalışabilirdi. bilemezsin. bu
da onun gücüydü. şeytanın yaptığı en büyük kurnazlık tüm dünyayı yaşamadığına
inandırmakmış. bana anlatılan bir hikaye var. sanırım doğru... türkiye'deki
günlerinden kalma. bir grup macar kendi mafyalarını kurmak istemişler.
güçlü
olmanın paraya silaha ya da mala dayanmadığını anlamışlar. güçlü olmak için
diğerlerinin yapamadığını yapmak gerekir. bir süre sonra yönetimi ele
geçirmişler ve...soze'nin peşine düşmüşler. o zaman küçük işleruyuşturucu işi
yapıyormuş.
bir
öğleden sonra evine gelmişler onu arıyorlarmış. evde karısıyla çocuklarını
bulmuşlar ve soze'yi beklemeye karar vermişler. eve geldiğinde karısını tecavüz
edilmiş, çocuklarını da bağırırken bulmuş. macarlar soze'nin zorlu biri
olduğunu biliyorlarmış. onunla dalaşılmazmış ona iş için geldiklerini
söylemişler. ona işini ve toprağını istediklerini söylemişler.
soze,
aile fertlerinin yüzlerine bakmış ve adamlara gerçek arzusununne olduğunu
göstermiş. o günden sonra yaşamaktansa tüm ailesini ölü görmeyi yeğlediğini
söylemiş.
son
kalan macar'ın gitmesine izin vermiş. karısı ve çocuklarının
gömülmesinibeklemiş ve... sonra da tüm mafya üyelerinin peşine düşmüş.
çocuklarını öldürmüş, karılarını öldürmüş, anne ve babalarını aile dostlarını
öldürmüş. oturdukları evleri, çalıştıkları... dükkanları yakmış yıkmış. onlara
borcu olan adamları da öldürmüş ve sonra birden yok olmuş.gizlenmiş sonra onu
kimse görmemiş.bir efsane olmuş.
suçluların
çocuklarını korkutmak içinanlattıkları bir hikaye olmuş. babanı ele verirsen
keyser soze seni yakalar. kimse gerçekten yaşadığına inanmaz.
-Sen
inanıyor musun verbal?
-Keaton
şöyle derdi: "tanrı'ya inanmıyorum ama ondan korkuyorum". Bense
tanrı'ya inanıyorum ama tek korktuğum şey keyser soze.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder