Rüzgar Gibi Geçti | 17 | Batnın Hikayesiı Yakası | 9 | |
(RGG) | (BYH) | |||
Oyun | Kutu kutu içinde | Aç kapıyı bezirganbaşı | ||
Fobi | Vertigo | Claustrophobia | ||
Ada | Gökçe Ada | Hayırsız Ada | ||
Savaş | Preveze | İnebahtı | ||
Avadanlık | Teleskop | Periskop | ||
Misafir Kaleci | ** | Tugay | * | |
Bülent | ** | Tayfun | * | |
Serkan | *** | Tolga | ** | |
Ertan | *** | Orhan | ** | |
Türker | ** | Yüksel | ** | |
Ayhan | *** | Kaan | * | |
Çarkçıbaşı | *** | Kemal | * |
Fair bir maç kadrosu oluşturulmasına rağmen, eksik gedikler nedeniyle takımların rölanti ayarlarının biraz şaştığı doğrudur. Elbette bu asimetri yenilgiye kılıf olmaktan uzaktır. Maç oynanmış, kazanan özgür iradesine kavuşurken, kaybeden kaderine küsmüştür. Yengi bir adım ötemizdedir. Yapmamız gereken irademizi ortaya koymak ve gayret göstermektir. Sözde basit, uygulamada meşakkatli bir süreçtir ve özveri gerektirir. Yorum yazma konusunda bazı tehditler aldığımı belirtmek isterim. Bu olaya sebebiyet veren militanları kamu vicdanına bırakıyor, baskıdan yılmadan acemi nalbant misali daha da hoyratça hem nalına hem mıhına vuracağıma söz veriyorum.
Batı Yakasının Hikayesi (BYH) oyun disiplinini sağlayamadığı gibi mücadele açısından fazla eforda sarfetmedi. Ekip olarak uyuşamadıklarından, bireyselde yapılan cılız hareketlerde etkisiz kaldı. Savunmada bırakılan yer yer devasa boşluklar gol sağnağına sebep oldu. Takım ruhunu kılavuz kaptan olarak almayan BYH Kızıldenizde şapa oturdu. Bir diğer deyişle Godot'yu Beklerken, cellatla sürç-ü lisan ettiler. Mafsal kemiklerinin ayrılmasından hasıl olan çıtırtı yaban kazlarını ürküttü.
Rüzgar Gibi Geçti (RGG) ise isyancı zen kaçıklarının ruhaniliği ile sahaya yayıldı, estetize edilmiş gaddarlıkla casus avı yaparken, ateş arabalarının çektiği biçerdöver çalışkanlığındaydı. Savunmayı boşlamadılar ve orta alanda daha fazla pas üreterek hücumda muhtelif varyasyonlar denediler. RGG akşam bariz bir şekilde daha diri gözüküyordu. Aynı başarıyı sürdürüp sürdüremeyecekleri Kader Baba'ya kalmıştır. BYH kalecisi Tugay kalenin bir metre önünde misak-ı milli sınırları çizmiş ki topa iyi çıkışlar yapamadı ve defansın moraline Hasan Tahsin'in ilk kurşununu attı. Tayfun defanstan ziyade orta alanda gözükerek, yelkovan kuşlarının peşinde adadan adaya seyahat ediyordu. Tolga'nın oyun damarlarına bir ara sıcak kan geldi ve canlanma emareleri gösterdi. Milimetrik bazda ölçülen bu canlanma oyunu döndürmeye yetmedi. Orhan her ne kadar defansa önem vererek BYH'de sivrilsede, mevkisinde sürklase olarak RGG'nin atakları karşısında aysberg gibi dondu kaldı ve kuşpalazı titremeleriyle kendine geldi. Kendisinden çok şeyler beklenen Yüksel, orta alanı toparlayıp hücuma darbeli takviyeler yapamadı. Oyuna rötarlı başlayan Kaan yol yorgunluğunu atamamış görünerek, yeterince pas alamadım gibi kokteyl kıvamında argümanlar öne sürüyordu. Kemal bireysel oyunun sürekliliğini labaratuvar ortamında test ediyordu.
Başarılı bir maç ortaya çıkaran RGG'nin misafir kalecisinin savunmaya katkısı büyüktü. Bülent nefesi yettiği ölçüde ara ara defans ara ara ileride şansını denedi. Kendine karanlıkta avlanan leoparı örnek alan Ertan yaygın bir alanda faaliyet gösteriyordu. Jardel kod adlı Serkan Siberian Ginseng konsantrasyonu ile oyuna odaklanarak rakip defansı vantilatör gibi dağıtıyordu. Türker defansla ileriyi tutkal kıvamında birleştirerek koordinasyonu sağladı. Sakatlıktan yeni çıkan Ayhan diğerlerinden on kata kadar daha çok koşarak galibiyetin detay mühendisliğini yapıyordu. Çarkçıbaşı ise etkili oyun gücüyle beklenen dengeyi aksi yönünde hareket ettirdi.
Düşüncenin coğrafyasında yürüyen kelimelerle monoton hayatımızı tepetaklak yapabilmek kolay olsaydı keşke. Bol keseden konuşarak hayatın rutinliğinden kurtulabilirdik böylece. İçinde bulunduğumuz modern zamanlarda bizlerden beklenen başarı günbe gün artış göstermektedir.
Gün gelir atlarıda vurduklarını hatırlatır, bu baskıdan kurtulmak için futbola daha fazla katılım göstermenizi dilerim.
Niyagrodha
Koskoca bir ağaç görüyorum
Ufacık bir tohumda
O ne ağaç ne tohum
Om mani padme hum
Om mani padme hum
Om mani padme hum
Asaf Halet Çelebi
Om: Evrenselliğin tecrübesine ve yoluna sığınıyorum. Ta ki,
Mani: ölümsüz ruh cevherimin aydınlığı,
Padme: uyanan şuurluluğun derinliklerinden sıyrılsın
Hum: ve ben, ten kafesinden kurtulmanın ilahi aşkı içinde, sonsuzluğa doğru sürüklenip gideyim.
Magritte yüzleri bezle kaplı insanlar çizmiştir. Yüzlerini neden gizlemek ister tablolarında bilinmez.
Mutluluk seviyemizin bu hafta pik yapmasını dilerim. Hepimize başarılı haftalar dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder